Uyku Apnesi

Uyku Apnesi

Uyku Apne Sendromu Nedir?

Uykuda solunumun durması hastalığı olarak tanımlanabilir. Uyku sırasında nefes almada güçlük, solunum durması daha sonra solunum çabasıyla tekrar normale dönme, uykuya dalma ve uykudan uyanmaların gece boyunca tekrarlarıyla giden bir hastalıktır.

Bu hastalığı düşündürecek belirtiler;

-Gürültülü horlama: Basit horlamadan farklıdır. Haftada en az 5 gün ve diğer odalardan hatta diğer dairelerden de duyulabilecek kadar şiddetlidir. Horlama aniden kesilir, nefes alma durur sonra tekrar başlar.

-Tanıklı apne: Hastalar genellikle solunumlarının durduğunun farkında olmazlar. Fakat yanındaki kişiler gürültülü ve düzensiz horlamanın aralıklarla kesildiğini, ağız ve burunda solunumun durduğunu ve bu sırada göğüs ve karında hareketin devam ettiğini tarifleyebilir.

-Gündüz uyku hali: Bu hastalarda gece uzun süre uyumalarına rağmen gündüz aşırı uyku hali ve sabah yorgunluğu vardır. Otobüste, toplantılarda, hatta araba kullanırken uykuya dalma olur. Bunun nedeni de sık tekrarlayan solunum durmaları ve uykuda sık bölünmeler nedeniyle asıl dinlenmeyi sağlayan derin uykuya ulaşamamaları , beynin oksijenlenmesinin bozulması ve solunum için harcanan çabanın vücutta aşırı yorgunluk oluşturmasıdır.

 Uyku apne sendromu, erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir. En sık 40-65 yaşları arasında ve şişman kişilerde, boyun ve göbek  çevresi geniş kişilerde daha fazla görülmektedir.

Uyku apne sendromu tedavi edilmezse sağlığı tehdit edici sonuçlar ortaya çıkar. Bunlar:

-Hipertansiyon: Bu hastaların %30-50’sinde yüksek tansiyon tespit edilmiştir.

-Kalple ilgili hastalıklar: Kalp krizi, kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, aritmiler gibi.

-Erkeklerde iktidarsızlık, kadınlarda adet düzensizlikleri.

-Beyin damar hastalıkları ve inme.

-Konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, sinirlilik, depresyon, kaygı, kişilik değişiklikleri.

-Sabah baş ağrısı ve bulantı.

– Gece boyunca sık idrara çıkma veya yatağını ıslatma.

-Trafik ve iş kazaları.

 

 

Uykululuk ve konsantrasyon kaybı trafik kazalarının sık bir nedenidir. Yeni çalışmalar trafik kazalarının %1-16’sının, sürücünün uyuyakalması veya uykulu olmasına bağlı olduğunu göstermiştir. Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) gibi uykudaki solunum bozuklukları aşırı uykululuğun sık bir nedenidir ve otomobil kazası riskini arttırmaktadır. OUAS uyku sırasında üst solunum yolunun tekrarlayan kollapsı, nokturnal hipoksemi ve fragmente uyku ile karakterizedir. OUAS’lu hastaların trafik kazası riski, OUAS olmayan kişilere veya genel populasyona göre 2-3 kat yüksektir. Bu derlemede OUAS ile trafik kazaları arasındaki ilişkiyi vurguladık. Anahtar Kelimeler: Uyku apne sendromu. Trafik kaza

OUAS’da başlıca tedavi yöntemleri; genel önlemler, nazal sürekli pozitif havayolu basıncı (continuous positive airway pressure: nCPAP), ağız içi araçlar ve cerrahi yöntemlerdir. Uygun tedavi yöntemi; polisomnografi ile belirlenen AHİ, eşlik eden hastalıklar, ek kardiyovasküler risk faktörleri, hastanın sosyal durumu ve tedaviye uyumu dikkate alınarak belirlenir29. Genel önlemler, kilo vermek amacıyla diyet uygulanması, alkol, sedatif ve sigara kullanımının yasaklanmasıdır. Hastalığın ağırlığı ne olursa olsun ve diğer tedavi yöntemlerinden hangisi uygulanırsa uygulansın tüm olgularda öncelikle genel önlemlere uyulmalıdır. OUAS tedavisinde nCPAP en etkili yöntemdir. nCPAP uygulaması ile, AHİ’nin azaldığı, horlama ve artmış solunum çabasının kaybolduğu, oksijen saturasyonunun yükseldiği, kardiak aritmilerin azaldığı, arousalların kaybolduğu, derin/yüzeyel uyku oranının düzeldiği görülmüştür. nCPAP tedavisi ile arousalların kaybolması ve uyku bölünmelerinin engellenmesi, gündüz aşırı uykululuğun, sabah baş ağrılarının ve bozulmuş olan kognitif fonksiyonların düzelmesini sağlamaktadır30-33.

OUAS’lu hastalarda yapılan çeşitli çalışmalarda nCPAP tedavisinin aşırı uykuluğu azaltarak trafik kazası yapma riskini azalttığı bildirilmiştir34,35. Kriger ve ark36’nın çok merkezli çalışmasında OUAS’lu hastalarda nCPAP tedavisi ile her türlü kaza yapma riskinin azaldığı bildirilmiştir. Hack ve ark.37 ise çalışmalarında uygun sürede ve etkin şekilde nCPAP kullanan 26 OUAS olgusu ile nCPAP tedavisini etkin şekilde kullanmayan 33 OUAS olgusunun, simülatör performanslarını karşılaştırmışlar, etkin nCPAP kullanan grupta sürüş performansındaki düzelmenin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fazla olduğunu saptamışlardır

 

Ülkemizde önde gelen ölüm nedenleri arasında olan trafik kazalarının, en önemli nedenlerinden birisi de başta OUAS olmak üzere uyku bozukluklarıdır. OUAS’nun toplumdaki prevalansı %1-5’dir38. Ülkemizde 2003 yılı Temmuz ayı rakamlarına göre39 15.221.125 ehliyetli sürücü olup, iyimser bir tahminle en az 150.000 OUAS’lu sürücü Türkiye yollarında araç kullanmaktadır. Bu hastaların tespiti ve uygun şekilde tedavisi ile çok sayıda ölüm ve yaralanma önlenebilecektir. OUAS tanısı için gerekli olan uyku laboratuvarları ve tedavide kullanılan nCPAP cihazları, trafik kazalarında oluşan ciddi ekonomik kayıpları önleyerek ülke ekonomisine de katkıda bulunacaklardır. Bu nedenle ülkemizde yetersiz sayıda bulunan uyku merkezlerinin sayısını arttıracak yatırımların yapılması yerinde olacaktır