Çocuklarda Üst Solunum Hastalıkları

Çocuklarda Üst Solunum Hastalıkları

ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM HASTALIKLARI

Mevsim  geçişi ile beraber artık mevsimsel hastalıkları daha sık göreceğiz. Çocukluk çağı polikliniklerimizin en büyük kısmını da aslında enfeksiyon hastalıkları oluşturuyor. Özellikle ani sıcaklık değişimlerinin olduğu mevsim geçişleri önemli. En sık gördüğümüz tablolar tabi ki viral enfeksiyonlar tabi ki pek çok virüs enfeksiyonu bu dönemlerde görüyoruz. Özellikle nezle, grip tabloları. Soğuk algınlığı şeklinde bir burun akıntısı, hapşırık, öksürük şeklinde başlayan ateşin çoğunlukla eşlik etmediği nezle tabloları. Bunun yanında ateşinde bir arada olabileceği grip hastalığımız da çok yaygın. Bunun yanında yine bademcik iltihabı, kulak iltihabı tabloları bu dönemlerde çok sık görülüyor. Yine biraz daha büyük çocukların sorunu olmakla beraber sinüzit görebiliyoruz bu yaş gruplarında. Biraz da diğer enfeksiyonların ilerlemiş şeklinde ortaya çıkıyor. Bunlar bizim polikliniğimiz de genel bir çerçevesini oluşturuyor bu yaş gruplarında ve bu mevsim itibariyle tabiki sık görülen bir tablo dikkat etmek gerekiyor. 

Alerjik hastalıklar da enfeksiyonlarla çok yakın bir ilişki içinde. Enfeksiyonlar alerjileri tetikliyor. Alerjisi olan hastalarımız da enfeksiyon hastalıkları çok daha fazla görülüyor. Aslında birbirini tetikleyen bir süreç bu. Dolayısıyla çoğu zaman da iç içe geçmiş bir şekilde buluyoruz. Çok hasta dediğimiz bir çocuktan pek çoğunda alerjik bir hastalık çıkıyor. Alerjisi olan çocuklarda da enfeksiyon hastalıkların sıklığını görüyoruz. Beraber değerlendirilmesi gerekir. Alerji yapıyı bozduğu için çocuklarda daha sık enfeksiyon oluyor.  

BULGULAR NEDİR? HANGİ DURUMLARDA HEKİME BAŞVURULMALIDIR?

Solunum yolu enfeksiyonlarının tabi ki spektrumu çok geniş . Çok hafif soğuk algınlığı, burun akıntısı , hafif keyifsizlikten başlıyor da çok ciddi ateşler evde düşürülemeyen 40 derece ateşler, yoğun öksürükler, solunum sıkıntısına varacak kadar, az solunum yolu enfeksiyonuna ilerleyecek şekilde tablomuz var. Aslında burada kriter şöyle;

aileyi rahatsız eden gördüğümüz bir hastalık tablosu. Özellikle de bir iki gün içerisinde geçmiyorsa rahatsız edici bir hale ulaşmışsa tabi ki bir hekime başvurulmalıdır. Ama özellikle uyarıcı olan semptomları nedir dersek ateş bizim için çok önemli. Ateşin eşlik ettiği özellikle 38 derecenin üzerinde ateşin tekrarladığı ateş düşürücü vermeye rağmen ikinci kere üçüncü kere tekrarladığı tablolar. Bunun yanı sıra öksürük yine bizim için önemli. Tabi ki burun akıntısı hapşırık var bir iki gün oldu geçti bunlar çok önemli olmayabilir. Ama eğer ateş ve öksürük varsa özellikle çocuklarımızda altta bir önemli rahatsızlık hastalık yada alerjik bir tablo olma ihtimali de olabiliyor. Yılda 10 – 12 ye kadar çocuklarda üst solunum enfeksiyonu görülebiliyor. Özellikle bazı enfeksiyonların sık görülmesi antibiyotik kullanmayı gerektiren yılda 6nın  üzerinde enfeksiyon tablosu görmek, özellikle ağır enfeksiyonları görmek yılda 2’nin üzerinde zatürre görmek, yılda 2’nin üzerinde sinüzit tablosu görmek. Tek bir sefer bile olsa bir eklem iltihabı veya bir menenjit dediğimiz beyin zarlarını görmek bizim açımızdan olağan dışı enfeksiyonlar olduğu için mutlaka altta yatan bir şey var mıdır diye araştırılması gerekiyor. O açıdan da biz sık geçirilen enfeksiyon şikayeti olan çocuklara da mutlaka bir tarıyoruz. Acaba altta yatan bir bağışıklık sistemini zayıflatan bir şey var mıdır diye. 

Sağlıklı bir beslenme düzeni de çok önemli. Öncelikle ülkemiz şartlarında kansızlık, demir eklikliği, folikasit B12 gibi vitamin eksiklerini mutlaka düşünmek lazım. Bunların yanı sıra tiroid fonksiyonları bizim için önemli. Yine bağışıklık sisteminin genel göstergesi olan bağışıklık proteinlerini özellikle şüphelendiğimiz hastalarda istiyoruz. Genel bir tarama ve tetkiklerin yapılmasını istiyoruz. Çoğu zaman kansızlığını düzelttiğimizde çocuk normale dönüyor, hastalık sıklığı azalıyor, her şey ortadan kalkıyor ve buna yol açan altta bir sebep varsa onu yok etmek o açıdan çok çok önemli. 

ÇOCUKLARDA GENİZ ETİ 

Geniz eti küçük yaşlardan itibaren önemli bir problem aslında bizim açımızdan da çocukluk çağında özellikle geniz eti büyüdüğünde, hava akımını engellediğinde hastalık sıklığının arttığını görüyoruz. O nedenle KBB ile beraber ortak bir değerlendirmeyle eğer havaya akımını engelliyorsa çok büyümüşse ameliyat endikasyonu varsa biz bunu göz önünde bulunduruyoruz.

Öncelikle biz öyküde şüpheleniyoruz. Çocuklarda sürekli bir burun tıkanıklığı, burunda hırıltı, geniz tıkanıklığı sürekli enfeksiyon ile doktora başvurması gibi . Biz şüphelendikten sonra mutlaka KBB de bulunan hekim arkadaşlarımız ile konsülte ediyoruz. Gerekirse kameralı sistem ile daha küçük bir çocuksa grafikle de değerlendiriyorlar. Eğer belli bir boyutun üzerindeyse KBB endikasyonuyla da ameliyatını ben de öneriyorum. Burada KBB hekiminin görüşü de önemli. Yani bu ameliyattan yeterince fayda görüp görmeyeceği, gerek olup olmadığına karar vermek lazım. Onunda uygun görüşüyle beraber yapılmasını tavsiye ediyoruz. Her yaşta da yapılabilir, belli bir yaş yoktur. Çünkü çok fazla yaşam konforu sağlıyor. 

Bademcik iltihapları için de tabi ki genel bir endikasyon var. Yılda 6 ve üzerinde antibiyotik kullanımını gerektirecek bir boğaz enfeksiyonu yaşıyorsa çocuğunuz, böyle bir tabloda yine KBB hekimlerinin de onayını alarak fikrini alarak ameliyatının yapılmasını tavsiye ederiz. Tabi bunları hastadan hastaya değerlendirmek lazım ama genelde bu endikasyonlarla ameliyatını düzenlemek uygun olur diye düşünüyoruz. 

TEDAVİLER NEYE GÖRE KARAR VERİLİYOR?

Bu noktada bizim şikayetleri ve bizim muayene bulgularımız çok kıymetli. Biz çoğu zaman hastadan dinlediğimiz, aileden dinlediğimiz öykülerde ve yaptığımız muayenenin sonucunda etkenin ne olduğuna aşağı yukarı çoğu zaman karar verebiliyoruz. Eğer etkenimiz virüs ise, viral bir hastalık söz konusuysa zaten antibiyotik yeri olmayacaktır. Ancak destek tedaviler, yeterli sıvı alımı. Tabiki semptomları gidermek için burun akıntısı ,hapşırık, öksürük bunları azaltacak tedavileri desteklemek lazım. Yine sağlıklı beslenme ve sebze desteği özellikle sıvı alımı yeterli oluyor. Ama muayene bulgularında bakteriyel enfeksiyon antibiyotik kullanmayı gerektiren bulgularımız oluyor. 

Özel hasta gruplarımız var. Kronik sorunları olan çocuklar. Doğumsal kalp hastalıkları olabiliyor. Bunun yanında bağışıklık sistemini düşürecek kronik rahatsızlıklar böbrek hastalığı olabiliyor, ilaç kullanıyor bunlarda çoğu zaman işi riske bırakamıyoruz. Çünkü viral enfeksiyon olsa bile üzerine bir bakteriyel enfeksiyon eklenme riski çok yüksek vücut dirençleri düşük olduğu için. Böyle hastalarda genellikle riske atmadan da biz antibiyotik tedavisine başlıyoruz. Zaten bu çocuklar bizim çoğumuzda bildiği, tanıdığı, takip ettiği hastalar oluyor. Öyle olduğu için bunlarda süreci de daha iyi bildiğimiz için risk varsa muayene bulgumuz varsa kötüleşebileceği ile ilgili bir bulgumuz düşüncemiz varsa tabi ki riske atmamak amaçlı başlıyoruz antibiyotiğe. 

Uzm. Dr. Uğur Çelik

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı